Birinci şahısta will ve shall
Eskiden will, yalnızca niyet belirtmek için;
i will wait for you = i intend to wait for you. : Seni bekleyeceğim.
shall ise, bir niyet bulunmadığı zaman, yani öznenin dileği söz konusu olma-
dığı zaman kullanılırdı:
–
i shall be 25 next week. : Gelecek hafta 25’e basıyorum.
We shall know the result next week. : Sonucu önümüzdeki hafta öğrerıe-
ceğiz/öğrerıiriz. (Çünkü gazetelerde yazacak).
Unless the taxi comes soon we shall miss our plane. : Taksi kısa zamanda
gelmezse uçağırnızı kaçıracağız/kaçırırız.
I’m sure i shan’t lose my way. : Eminim yolumu kaybetmem.
i shall see Tom tomorrow. : Tom’u yarın göreceğim/görürüm. (Belki aynı
trenle işe gidiyoruz).
Yukarıda kullanıldığı biçimiyle shall, hala, biçimsel Ingilizcede kullanılır, fa-
kat konuşma dilinde artık yaygın değildir. Bunun yerine normalolarak will
k ullanırız:
I will be 25 next week. We’lI know the resul! tomorrow. Unless the taxi
comes soon we’lI miss the plane. I’m sure l won’ı lose my way. : Anlam-
ları aynı.
Ancak bazen will, cümlenin anlamını değiştirebilir. ‘I shall see Tom tomorrow
(Tom’la yarın görüşürürn)’ cümlesinde sh all yerine will kullanırsak ‘[ will see
Tom tomorow (Tom’la yarın görüşeceğim)’ cümlesi ortaya çıkar, ki burada bir
niyet ifadesi vardır. Bu tür anlam karışıklığını önlemek için gelecekte sürekli-
lik (future continuous) yapısını kullanırız.
I’ll be seeing Tom tomorrow. :Tom’u yarın görürüm.
Fakat shall, soruda hala kullanılmaktadır:
let’s’den sonra, pekiştirme sorularında: Leı’s go, shall we? : Gidelim, değil
mi?
Önerilerde: Shall we take ataxi? : Taksi tutalım mı/Taksiye binelim mi?
Emir ya da talimat isterken: What sh all i do with your mail? : Pastadan size
çıkanları ne yapayım?
Gelecekle ilgili tahminlerde bulunurken: Where shall we be this time next
year? : Gelecek yıl bu zamanlar nerelerde oluruz (acaba)?
shall’in kararlılık göstermesi
Daha once kararlılığın will ile ifade edildiğini bildirmiş-
tik. Fakat bazen insan kararlılığı başka bir sözcükle, ‘daha ağır’ pek kullanıl-
mayan bir sözcükle ifade etmek ister; bu nedenle de shall kullanır:
(Bir söylevde): We sh all fight and we shall win. : Savacağız ve kazanacağız.
Burada, We will fight and we shall win diyebiliriz.
Böyle kullanılan sh all bazen, ikinci şahısla kullanıldığında, söz verme anlamı
içerebilir:
You shall have a sweet. = i promise you a sweet. : Bir tatlı alacaksın.
= Sana, bir tatlı vaad ediyorum.
, We shall win (Kazanacağız)’ da söylevi veren, utku (zafer) sözü vermektedir:
I shall be there, I promise you. : Orada olacağım, sana söz veriyorum.
Fakat will de aynı ölçüde geçerlidir ve öğrenci için daha az sorun yaratır.
Kuşku varsa, will kullanılır.