be going to kalıbının tahmin için kullanılışı
be going to kalıbı, konuşanın bir konuda emin olduğunu gösterebilir. Zaman
genellikle belirtilmez, ancak eylemin yakın ya da çok yakın bir gelecekte ger-
çekleşmesinin beklendiği ni ifade eder:
Look at those clouds! It’s going to rain. : Şu bulutlara bak! Yağmur yağacak.
Listen to the wind. We’re going to have a rough crossing. : Rüzgarı dinle.
Karşıya geçiş zor olacak.
Bu anlamda, be sure/afraid (emin olmak/korkmak), believe, think (sanmak,
kanısında olmak) gibi fiilerle kullanılabilir:
How pa/e that gir/ is! i am surelI believe/I think she is going to faint. :
Şu kızın yüzü ne kadar solgun! Eminim/Galiba bayılacak.
be going to (tahmin için kullanılan) ile will (olası bir gelecek olayın ifadesinde
kullanılan) karşılaştırılması
will, konuşan kişinin olacağını sandığı, umduğu, varsaydığı, olmasından kork-
tuğu, vb. şeyleri belirtmenin yaygın bir yoludur
lt will probab/y be co/d/I expect it will be co/d. : Herhalde hava soğuya-
cak/Hava soğuyacak, sanırım.
Tomatoes will be expensive this year/l’m sure tomatoes will be expensive. ;
Domates bu yıl pahalı olur/Eminim domates bu yıl pahalı olur.
Dolayısıyla will ve going to, birbirlerine benzer yapılardır ve çoğu kez her ikisi
de kullanılabilir:
lt will take a long time to photocopy all the documents.
lt is go ing to take a /ong time to photocopy all the documents. : Tüm
belgelerin fotokopisini çıkarmak zaman alacak.
Ancak aralarında iki ayrım vardır:
be going to, birşeyin olacağına ilişkin belirtiler bulunduğunu, will konuşma-
cının, bu olayın ortaya çıkacağı kanısında olduğunu belirtir.
2 be going to, normalolarak, çok kısa/epey kısa bir süre sonraki geleceği ifade
eder; will belirli bir zamanı göstermez, uzak bir geleceğe de gönderme yapa-
bilir. Örneğin: ‘The lift is going to break down (Asansör bozulacak)’, asansö-
rün garip sesler çıkarmakta olduğunu ya da gerip şeyler yaptığını belirtir. Bir
sonraki katta insek iyi olacaktır. Oysa’ The lift will break down (Asansör bo-
zulur/bozulacak)’, bunun (asansörlerimizi aşırı yüklediğimiz ya da XYZ fir-
masının ürünü olduğu ve bunlar çok dayanmadığı için) ergeç bunun olacağını
söyler.
Aynı biçimde hasta bir kişiye ilişkin ‘He is going lo gel better (iyileşecek)’
sözü, iyileşme belirtilerinin bulunduğunu belirtir. Belki ateşi düşmektedir. ‘He
will gel better (iyileşir/iyileşecek)’ ise doktora ya da hastalığın normal gidişi-
ne gösterilen güveni ifade eder ve ani değil, yavaş bir düzelmenin olacağına
söz verir.
will’in resmi duyurularda kullanıldığına dikkat ediniz. Resmi bir hava tahmini.
. ,
Gelecek zaman
(The future tense)
Modern İngilizcede gelecek zaman fiil yapısı bulunmaz, fakat kolaylık açısın-
dan willishall + çıplak mastar’ı basit gelecek (future simple) olarak betimle-
yeceğiz.
Olumlu
Olumsuz
Soru
i willlI’1I work veya
i shall work
you will you ‘II work
he will/he’lI work vb.
we willlwe’lI work veya
we shall work
you willlyou ‘II work
they willlthey’lI work
i will notlwon’t work veya
i shall notlshan ‘t work shall i work?
you will notlwon’t work will you work?
he will notlwon’t work vb. will he work?
we will notlwon’t work veya
we shall notlshan’t work shall we work?
you will notlwon’t work will you work?
they will notlwon’t work will they work?
Olumsuz soru: will he notlwon’t he work? vb.